10 Temmuz 2025 Perşembe

Anne-Kız Ufak Bir Sohbet Etmeyelim Mi?

Aldım seni karşıma… O sevimsiz tabutu bile sevimli hale getiren fotoğrafınla baş başa yazıyoruz bu yazıyı… Tam karşımda ol istedim… Gözlerine bakarken, “Gözlerine kurban olurum senin” derken sana burada, sensizlikte buluştuğumuz anneleri ve güzel evlatlarını anlatmak istedim… Ne olur kızma… Kıskanırsın bilirim… Kuzenin Burak Abini yolcu ederken, “Paşam seni çok seviyorum” dediğim gün gözlerimizin seninle buluşma anı geldi aklıma… “Eyvah!” dedim içimden… Gıdını şişire şişire “Sen Burak Abi’ yi benden çok mu seviyorsun?” diye sordun… Ya, ben senden çok kimi sevdim ki bu dünyada deli çocuk! Birde, akşam sofra sohbetlerimizden birinde öğrencilerimi anlatırken “Benim çocuklar” demiştim. Diktin o koca gözlerini, “Senin çocuğun benim, onlar değil” deyip sitem etmiştin… Sonra “Benim okuldaki çocuklar” oldu adları… İrennnnn… Şimdi biliyorum ki, olduğun yerde kıskançlık gibi dünyevi duygular yok… Sonsuz bir sevgi var… Senden sonra, kalbimin bedenimde yer değiştiğini hissettiğim o ilk günlerde, haftalarda evladını kaybetmiş bir anne gelse ve bana ne yaşayacağımı anlatsa dedim çokça. O kadar eksikliğini hissettim ki bir bilenin, bu bilinmezliğin içinde klişeleşmiş “Geçecek”, “Zaman” gibi kelimelerin dışında bir şey söylemesini… İşte bu evlat kaybı yaşamış bir anneye ulaşamama hali bende yeni bir şey oluşturdu İren’ ciğim. Evladını kaybeden her anneye artık ben ulaşmalıydım. Bir misyon değil bu, hepsine ulaşmakta mümkün değil. Zaten ne çokmuş, anlayamıyorum… Hep mi böyleymiş, yoksa şimdi algıda seçicilik mi yapıyorum onu da bilmiyorum bebeğim. Bizim bir anneler grubumuz var, aslında daha çok sayımız ama bu küçük grup dahil olmak isteyenler ile kuruldu… Diğer anneler ile bireysel haberleşiyoruz… İren’ ciğim sen iyi ki ön yargılı olmadın hiç… İyi ki öyle bir duygu ile tanışmadın… Kötü bir şey… Bazen yeni arkadaşlarımı anlatınca tepkiler geliyor… “Konuşmasan mı?”, “Görüşmesen mi?”… Çok iyi niyetle tabii, iyi gelmeyeceğini düşünüyorlar… Yani, anneannen ve deden bile gizli gizli konuşmuşlar bunu aralarında… Ama bana söyleme cesaretinde bulunmamışlar… Yolu bana bırakmışlar… Sanıyorlar ki biz birbirimiz ile sadece yas ve acı konuşuyoruz… Yok vallahi yok… Biliyor musun Balım, senden sonra strese bağlı olarak büyüyüp elime gelen kitleler için o annelerden biri ikna etti beni doktora gitmem için… Oysa en yakın dostlarım defalarca doktora gitmemi söylemişti, anneannen çaresizce beni kimin doktora gitmeye ikna edeceğini bulmaya çalışıyordu… Biliyor musun Balım, seni ve beni çok iyi tanıyan bazı (eski) yakınlarımız aramazken, o anneler ansızın telefon edip “Sesini duymak istedim” diyor… Biliyor musun Balım, bazı akşamlar dışarda olup sesim çıkmayınca, anneannenden önce onlar yazıyor merak ettik seni diye. Hepimiz böyleyiz, sanki sizlerle doğan boşluğu birbirimizle dolduruyoruz… Birimiz üzülünce hepimiz üzülüyoruz, güzel bir haber alırsak hepimiz seviniyoruz… Bazen düşünüyorum, farklı şekilde tanısaydım bu anneleri yine dost olur muyduk diye? Keşke bu acının içinde tanışmış olmasaydık… Evet, eski arkadaşlarımız acıyı paylaşıyor, elinden gelen desteği gösteriyor ama empati yaparak anlamaya çalışıyorlar bizleri… Yaslı annelerin ise empati yapmasına gerek kalmadan, tanıdığı yaşadığı bildiği yerden konuşuluyor her şey… Yasın içinde bana en iyi gelen şeylerin başında bu anneler, kız kardeşler… Ve ben hep şunu hayal ediyorum İroş… Bizler, sizsiz kaldığımız bu dünyada nasıl buluştuysak, sizlerin de orda buluştuğunuzu düşünmek rahatlatıyor beni… Evet, şimdi itiraf kısmına geldim… Bak sakın kıskanma deli kız! Hepinizi İren’ imiz, Ayşe’ miz, Ali’ miz diyerek anıyoruz… Ohhh vallahi söyledim rahatladım… Bazen seni onlarla hayal ediyorum dedim ya, yani tahminim yakışıklı abilerin yanından ayrılmadığın yönünde 😊Onların annelerinin tahmini de hepsinin sana ve senin gibi tatlı suratlara abilik yapıp, koruyup kolladığı yönünde… Bazıları ile rüyamda bile gördüm seni… İşte buluştunuz… Biliyorum ben… Bir gün orada hepimiz buluşacağız Balım, hepinizi çok seviyoruz, ben tabii en çok seni, çok çok seni seviyorum… Yanlış anlaşılma olmasın… Küsersin rüyama gelmezsin filan… Seninle böyle deli deli, eğlenceli, şakalaşarak sohbet etmeyi de çok özlemişim aşkım… Ne iyi geldi bir bilsen… Seni çok seviyorum, her şeyini manyak gibi özledim… Çok özledim… Çok çok çok… Orda hep mutlu ve huzurlu olun, sizi çok sevdiğimizi unutmayın! Sana sımsıkı sarılıyorum ve son rüyamızdaki gibi sesli sesli kocaman öpüyorum seni defalarca…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder