Shakespeare’in yüzyıllardır değerini yitirmeyen Romeo&Giulietta’sı,
eserin geçtiği İtalya’da yeniden can bulmuş ve bir Cuma akşamını unutulmaz hale
getirmiş.
Gidilip görülesi, izlenip hayran olunası bir şov izledim
dün gece ve blogda ilk kez İren’siz bir etkinliği paylaşmaya karar verdim.
Yönetmen Giuliano Peparini'nin Romeo&Giulietta’sı
3 boyutlu sahne değişimi, modern kostümleri ve danslarıyla, klasikten uzak ama
bir o kadar esere sadık kalınarak ortaya konmuş ve ‘İyi ki gelmişim’ dedirten
bir müzikli gösteri olmuş…
Romeo’yu, X Factor yarışmasında 3. olan 23 yaşındaki Davide
Merlini, Giulietta'yı ise 21 yaşındaki Giulia Luzi canlandırıyor. Başrollerden anlaşılacağı üzere ekip oldukça genç…
Jean pantolonlu Romeo, düz beyaz bir elbise içinde Giulietta… Hepimizin merakla beklediği balkon sahnesi, bu kadar yalın mı anlatılırmış,
evet anlatılırmış…
Hafızalara yer eden sahnelerin zamanlaması özellikle düşünülmüş ki akıllardan çıkmasın…
Perde açılır açılmaz, sesine ve sahne performansına
vurulduğunuz Leonarda Di Minno (Principe Escalus) karşılıyor sizi Verona
şarkısıyla; perde kapanmadan hemen önce Romeo ve Giulietta’nın sisler içinde
evlenmesi, Giulietta’nın öldüğünü en yakın dostuna nasıl söyleyeceğini düşünen
Benvolio’nun çaresizliğini ifade edişi, Romeo’nun Giulietta’sına vedası, Giulietta’nın
kendini hançerlemesi…
Tüm bu önemli sahneler, kusursuz dekor ve kostümlerle, muhteşem seslerden dinlenen İtalyanca şarkılarla bezenmişti…
Oyun yaklaşık olarak 3 saat sürüyor; dekor, ışık, kostüm, sahne değişimleri, danslar vs. kısaca şovu bir yana koyarsak, 3 saate yakın aralıksız sergilenen performans bile başlı başına ayakta alkışı hak ediyor diye düşünüyorum.
Bugün Romeo&Giulietta aşkının İstanbul'da ki son günü, yani görmek için hala bir şansınız var...
Oyun ile ilgili detaylı bilgiyi www.romeoegiulietta.it adresinden alabilir, videoları izleyebilirsiniz. İstanbul'da ki seyirciden çok mutlu olduklarını ve geniş kapsamlı bir Türkiye turu düşündüklerini açıklayan ekibi tekrar izleme şansımız olur umarım.
Son sözlerimi Zorlu PSM için yazmak isterim; mimarisi ve çalışanlarının nezaketi ile Avrupa standartlarına sahip bir salon olmuş, bu açıdan tebrik etmek gerek ancak oyun başladıktan yarım saat sonra bile salona girenler oldu... Evet, böyle bir yapıya sahibiz maalesef milletçe ama işletme bu konuda katı davranırsa insanlarda geç kalmamayı öğrenir belki...