23 Mayıs 2018 Çarşamba

Ey Çocuk! Sen iyi ki doğdun!


Doğum günü yaklaştıkça ne hediye alınacağı da büyük merak konusu oldu İren için, bende sürprizi bozmak istemediğim için, "Hediye almayacağım, şiir yazacağım sana" dedim. Tabii İren, bunu unutmadı, herkese "Annem bana şiir yazacak" demeye başladı... Sözümü tutmam lazımdı, ilk şiir denememi yaptım böylece... 

Sen iyi ki doğdun da bana şiir yazdırdın çocuk!


Ey çocuk!

Sen iyi ki doğdun da her yeni güne uyanma sebebim oldun,
Sen iyi ki doğdun da korktuğum da elimi tutan oldun,
Sen iyi ki doğdun da üşüdüğümde bana sarılan oldun,
Sen iyi ki doğdun da ağladığımda kucağıma gelip, ellerinle gözyaşlarımı silen oldun,
Sen iyi ki doğdun da evdeki ses oldun, neşem, mutluluğum oldun
Sen iyi ki doğdun da endişem, kaygım oldun
Sen iyi ki doğdun da hastalandığımda bana bakan oldun,
Sen iyi ki doğdun da yere düştüğümde beni kaldıran oldun,
Sen iyi ki doğdun da beni ayakta tutan, hayata bağlayan oldun,
Sen iyi ki doğdun da görmediklerimi gösteren oldun,
Sen iyi ki doğdun da ben ANNEN oldum,
Sen iyi ki doğdun da ben sen oldum,
Sen iyi ki doğdun, iyi ki benim KIZIM oldun,
Ve biz iyi ki bir bütün olduk, GÜÇ olduk birbirimize…

Demiştin ki bir kere; 
“Anne, başkası benim annem olsaydı onu hiç sevmezdim, ben yine seni severdim.”
Demiştim ki; 
“O zaman beni tanımazdın ki, seni doğuran başkası annen olurdu, o da seni çok severdi, sende onu çok severdin.”
Ve sen demiştin ki; 
“Ben seni tanırdım yine, yolda karşılaşırdık, kokundan tanırdım, seni severdim.”

Bende diyorum ki şimdi; 
“Senden başkası olsaydı doğurup büyüttüğüm, ben yine kokundan tanırdım seni karşılaştığımız o yolda, seni severdim, dünyaya bin kere gelsem bin kere senin annen olmak isterdim.”

İyi ki doğdun dünyanın en güzel çocuğu!  

8 Şubat 2018 Perşembe

Yorgun anneler, mutlu çocuklar :)

Bu sene nedense yetişemiyorum İren’in temposuna, daha doğrusu çok yoruluyorum diyeyim onu yakalamaya çalışırken… 

Mesela, anaokulunda ilk senesinde, geçen sene törenlerde iyi kötü bir şeyler yazabiliyordum bloga… Dönem sonunda eve gönderilen fotoğraf CD’sine ancak bugün bakabildim desem durumu net olarak örneklendirmiş olurum sanırım…

Çocuklar büyüdükçe daha fazla artıyor ihtiyaçları bence… Yani 5 sene önce 3 saat uyku ile gezerken bu kadar yoğun bir tempo yoktu hayatımızda, ama büyüdükçe paylaşımlar artıyor, aslında ele avuca sığmayan halleri, neşesi, enerjisi ister istemez bende de daha fazlasını yapmalıyım, onu mutlu etmeliyim çabasını doğuruyor, keyifle tabii... Bakmayın, yoruluyorum filan dediğime, şu fotoğraflara, gözündeki parıltıya bakınca hepsi geçti bile…

Son senenin ilk döneminden keyifli anlar :)











































22 Mayıs 2017 Pazartesi

Doğum günü partisi


Evet, gerçekten büyümüş! Kendi doğum günü kutlamasını organize edecek kadar büyümüş!
Konsept ne olacak, kimler çağırılacak, pastası neli olsun, hangi müzikler çalsın, o gün ne giysin…?

İzlemekten bıkmadığı “Harika Kanatlar”, Jett – Jerome – Donny’li pasta, lacivert pantolon kırmızı tshirt veya harika kanatlar baskılı tshirt…


O sabah, süslemelerin olduğu koliyi “ben taşıyacağım” deyip kucaklamak, balonları tek tek ayırıp şişiren anne ile asan baba arasında mekik dokumak, tabakları, çatalları, peçeteleri yerleştirmek arkadaşlarının masasına, anı olarak paketleyeceğimiz her şeyi tek tek karton poşetlere koymak…

Sen ne kadar yaşından büyük bir çocuksun, ya da aslında normali bu da ben mi seni büyütemedim gözümde… Gelelim, okuyuculara faydalı bilgilere… Doğum günü seti ve süslemeleri dışarda aramaya vaktim olmadığı için internetten sipariş verdim.





www.partidukkanim.com ’dan gelen malzemelerden memnun kaldım ancak www.partidunyasi.com ‘dan sipariş ettiğim baskılı magnet çok soluktu, olmamış :(
Bu ince detaylar annelerin işi, en önemlisi tabii ki çocukların birlikte keyifli vakit geçirmesi; İren ve arkadaşları o gün çok eğlendiler ve benim tüm yorgunluğuma kesinlikle değdi…

Bir dip not, bu çocuklara balon yetmiyor, elinizde bol bol bulundurun :)

15 Mayıs 2017 Pazartesi

Güzel anılar biriktirmek...

Bu sene, resmi olarak ilk 23 Nisan kutlamasını yaptı İren…

Ben tabii, belki kızacaksınız, tören kutlama gösteri bıkmışım, gitmeyi düşünmedim bile ancak İren’in de sahneye çıkacağını öğrenince gittik, iyi ki de gittim ve bir öğretmen gözüyle değil anne olarak heyecanına şahit oldum.


Günler öncesinde başladı sahne heyecanı, giyeceği tshirt geldi, onun için en kıymetli şey o tshirt oldu… Koroda söyleyeceği şarkıları her fırsatta söyledi evde, bir de bazı kısımlarını söylemedi ki onlar sürprizmiş!



O sabah, erkenden kalktı, sahneye çıkacağım, siz nerde oturacaksınız, beni alkışlayacaksınız diye diye okula geldik.

Anaokulu öğrencileri, minnacık, hepsi mi ayrı tatlı… Ellerinden geleni yapmaya uğraşırken o kadar sevimli bi hal aldılar ki… En son, İren’in de görevli olduğu koro çıktı ve harika bir show yaptılar, minnacık elleri ile ritim tuttular bir de… Sürpriz oymuş meğer :)



Nice aydınlık günlerde, nice ULUSAL EGEMENLİK kutlamaları olsun çocuklarımızın…


12 Mayıs 2017 Cuma

Build-A-Bear

Build-A-Bear tesadüfen karşımıza çıkan bir workshop oldu. Adından anlaşılacağı üzere, çocuklar kendi ayıcıklarını tasarlıyorlar. İstanbul’da Forum İstanbul ve Mall of İstanbul’da bu workshopa katılabilirsiniz.

Çocuklar, boş peluş oyuncağı seçtikten sonra, görevli ile birlikte içine pamukları doldurup dikiyorlar; peluşlara ses-koku-kalp atışı gibi şeyler eklenebiliyor. Onun dışındakiler ise standart giydirme; aklınıza gelebilecek her türlü kıyafet aksesuar var. En sonunda, bilgisayar başında peluşa bir isim veriliyor ve doğum sertifikası çıkarılıyor.
Bir daha deneyimler miyiz? – Hayır.

Fiyatlar gerçekten uçuk. Dışarıdan 1/3’i fiyatına alabileceğiniz peluşu alıyorsunuz, evet çocuklarımız mutlu olsun diye kat kat fazlasını vermeye de razıyız ancak fiyata değecek bir süre harcandı mı derseniz ona da “hayır”. Bunun yerine çok daha verimli ve gerçekten yaratıcılıklarını kullanabilecekleri başka aktiviteler bulunacağına eminim.


İren mutlu oldu mu? – Fotoğraflara bakıp siz karar verin :)


11 Mayıs 2017 Perşembe

Silivrikapı Buz Pisti

Buz pateni derslerimiz için yeni adresimiz Silivrikapı Buz Pisti. İstanbul'daki en büyük buz pisti burası. Tesiste biri olimpik, diğeri 650 metrekare iki pist var. Tesiste 45 dakikalık seans ücreti öğrenci 12 TL, tam 14 TL; 45 dakikalık özel ders ücretiyse 40 TL. Tesiste zaman zaman aktiviteler ve milli sporcuların antrenman çalışmaları yapıldığı için seans saatleri için arayıp bilgi almak gerekiyor.
Bugüne kadar çalıştığımız pistlerden en verimli olanı kesinlikle burası oldu diyebilirim. Kocaman bir pistte İren’in spora bakışı bile değişti. Herşey daha profesyonel yapılıyor; kask, dizlik, dirseklik takmadan piste çıkmak kesinlikle yasak mesela; gerçi dizlikler kaydığı için düşünce kalkmada sıkıntı oluyor ama profesyonel paten sahibi olana kadar mecburen takılacakmış.
Ayrıca, bir okul gibi burası. 90 dakikalık derste, gelen bir sürü grup oldu, pist büyük olduğu için herkesin çalışma alanı ayrı, birbirlerine çarpma tehlikesi yok, bu en çok hoşuma giden şey oldu. Bir de profesyonel sporcular çalıştırıldığı için yeni öğrencilerin onları izleme ve örnek olma durumu da söz konusu.
Aslında, buz pateninin ülkemizde yapılması en olanaksız sporlardan biri olduğunu düşünüyorum. Mesela, Silivrikapı kapansa profesyonel olarak çalışılabilecek alan yok, ama küçüğümüz çok hevesli ve mutlu gidiyor, onun tercihine saygımız sonsuz.
Bizim için en büyük sıkıntı seans saatlerini ayarlamak, haftaiçi gündüzleri tesis müsait ama o sırada İren okulda, haftasonu senkronize milli takımın antremanları nedeniyle öğlene kadar pist kullanılmıyor, öğleden sonra eğer herhangi bir aksilik olmazsa, ki genelde oluyor, gidebiliyoruz ama her hafta bir düzen içinde olmuyor, seneye belki daha farklı bir program izlenir, bekleyip göreceğiz…

10 Mayıs 2017 Çarşamba

Pasta mı üfler misin?

“Pasta mı üfler misin?” Türkiye’nin dört bir yanından birbirini tanımayan öğretmenleri ve öğrencileri buluşturan bir oluşum… Kendi küçük, değeri büyük bir proje… Sizde destek olup, belkide hayatında ilk defa pasta yiyecek olan minik kalpleri mutlu etmek isterseniz “Pasta mı üfler misin?” facebook sayfasını beğenin ve mesaj gönderin… Bir dilim pasta kimi mutlu etmez ki?

Geçen sene İren’in pastasını Batman’da ki minikler üfledi… “Bir çocuk yetişir, dünya değişir” dedik, nice güzel çocuklar yetiştirmek dileğiyle...

"Pastamı üfler misin?" Türkiye'nin dört bir yanından birbirini tanımayan öğretmenleri ve öğrencileri buluşturan bir oluşum.. Kendi küçük, değeri büyük bir proje.. Sizde destek olup, belkide hayatında ilk defa pasta yiyecek olan minik kalpleri mutlu etmek isterseniz "Pastamı üfler misin?" facebook sayfasını beğenin ve mesaj gönderin.. Bir dilim pasta kimi mutlu etmez ki?