Guillain-Barré Sendromu kas zayıflığı, yüz, kol, bacak ve vücudun diğer pek çok bölgesinde karıncalanma, uyuşma, refleks ve his kayıplarına neden olan, tedavi edilebilir (EDİLEMEDİ!) nörolojik bir hastalıktır. Her yaşta görülebilir ve toplumda görülme sıklığı 100 binde 1’dir (GELDİ BİZİ BULDU!). Erkeklerde kadınlara oranla 1.5 kat daha fazla rastlanır (KIZIM VARDI!). Genellikle hastalığın başlangıç döneminden 1-2 hafta önce hastalarda viral veya bakteriyel enfeksiyonlar (Campylobacter jejuni), üst solunum yolu enfeksiyonu ve gastroenterit (BU TEŞHİSLERİ DOĞRUYMUŞ, NASIL OLDUYSA!) benzeri bir hastalığın öyküsü bulunur. Bağışıklık sistemi bozukluğuna bağlı, akut başlangıçlı olan GBS bir tür gevşek felç hastalığıdır. GBS’de vücudun bağışıklık sistemi, kendi sinir sistemi hücrelerine saldırır. Sinirlerin etrafını kaplayan bir tür kılıf olan miyelin dokusu tahrip olur. Bunun sonucunda sinir iletiminde sorun ortaya çıkar ve kişinin vücudunu kontrol etmesini zorlaştıran nörolojik semptomlar baş gösterir. İlerleyici bir hastalık olması sebebiyle erken tanı ve tedavi son derece önemlidir (SÖZDE KALDI!).
Henüz net olarak sebebi saptanamayan GBS hızla
yayılma eğilimi göstererek hayati risk oluşturabilir (TEDAVİSİ VAR, MERAK ETMEYİN DENDİ!).
GBS kol ve bacakların uç kısımlarında simetrik uyuşma şikayeti ile başlar. Bazen
hastalığın ilk dönemindeki uyuşmalara güçsüzlük eşlik etse de genellikle
güçsüzlük hissi sonraki günlerde eklenir (SONRAKİ DERKEN?). Bu aşamada
şikayetlere yutma ve solunum zorluğu, yüz felci eşlik edebilir. Kol ve
bacaklarda görülen uyuşma ve güçsüzlük, bölgesel olarak artabilir. Oldukça
hızlı ilerleyen GBS, yaklaşık dört hafta içinde maksimum ilerleme kaydeder (ELBETTE, BU DA TUTMADI! AKŞAM ACİLE
YÜRÜYEREK GİRDİK, ERTESİ AKŞAM MORGDAN ÇIKTIK!). Hastaların
yaklaşık olarak yarısı yürüyemez hâle gelirken 3'te 1'i de solunum desteğine
ihtiyaç duyar. Otonomik bulgular olarak adlandırılan ortostatik hipotansiyon,
hipertansiyon, aritmi gibi bulgular ortaya çıksa da hastaların yarısı
tamamen iyileşir (HMMM…
ANLADIM!). Kalıcı sinir hasarı ve ölümle sonuçlanan
vakaların oranı ise yüzde 4-7 aralığındadır (TABİİ Kİ 100 BİNDE 1 GÖRÜLEN NADİR
HASTALIĞIN %4’ LÜK ÖLÜM ORANINI DA SAHİPLENMEMİZ GEREKİYORDU!).
Nadir görülen ve bir tür sinir hastalığı olan GBS
hastalığında, omurgadan çıkarak tüm vücut bölgelerine duyu ve motor iletimini
sağlayan sinirler, vücudun kendi savunma mekanizması tarafından tahrip edilir.
Bunun sonucunda sinir sistemine bağlı olarak pek çok rahatsızlık gelişir. Hemen
hemen tüm yaş gruplarında görülse de, yaşla birlikte hastalığın görülme
sıklığı da artar (12
YAŞINDA OLDUĞUNU HATIRLATAYIM!). Sıklıkla gastrointestinal
sistemde var olan Campylobacter Jejuni, Helicobacter Pylori (KANDAKİ ENFEKSİYON DEĞERİ REFERANS
ARALIĞINI AŞMADIĞINDAN HERHANGİ BİR KÜLTÜR YAPMA İHTİYACI DA DOĞMADI ELBET!)
ve solunum yollarında Mycoplasma Pneumoniae, GBS hastalığının sık görülen
etkenleri arasındadır.
GBS teşhisi, fiziksel muayene (GÖZÜMÜN ÖNÜNDE YAPILMAMIŞ OLSA, ATTI
P... DİYECEĞİM! “NÖROLOJİK BİR DURUM OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM.” DEDİ! SEN
DÜŞÜNMEZSEN BEN NASIL DÜŞÜNEYİM!) ve ileri düzey testlerle konulur.
Bu testler arasında EMG (SEN SONA KALDIN TABİİ, MALUM NADİR HASTALIK, ÖNCE YÜKSEK
OLASIKLAR EKARTE EDİLDİ, KAN-MR-ULTRASON-GÖZ MUAYENESİNE KADAR…)
ve belden sıvı alma yer almaktadır. Bu yöntemler, sinir sistemi üzerindeki
etkileri ve hastalığın seyrini belirlemede kritik rol oynar. Erken tanı,
GBS tedavisinde büyük önem taşır (BURDA HAK YEMEYEYİM, ACİLDEKİ TIRT DEĞİLDE, ÇOCUK DOKTORU,
BEYİN CERRAHI VE NÖROLOG BİRKAÇ SAAT İÇİNDE TANIYI KOYDU!).
Tedavi genellikle plazma değişimi (plazmaferez) ve intravenöz immün globülin (IVIG)
(ADINI ÇOK DUYDUK O GÜN AMA
SENİNLE TANIŞAMADIK!) uygulamaları ile yapılır. Bu tedavi
yöntemleri, bağışıklık sisteminin sinir hücrelerine verdiği zararı ve ölüm
riskini azaltmayı hedefler (SADECE HEDEFLEYEBİLMİŞ YANİ!).
GBS’nin iyileşme süreci aylar hatta yıllar sürebilir. Hastalığın
durumuna göre yatarak ya da yoğun bakım ünitesinde (İŞTE BU İNCE ÇİZGİ! ÇOCUK YOĞUN
BAKIM OLAN KAÇ HASTANE VAR KOSKOCA İSTANBUL’DA? OLANLARDA YER VAR MI PEKİ?
DOKTORLAR BULAMIYOR, 112’ DEN CEVAP GELMİYOR, İNSANLAR KENDİ ÇABALARI İLE ARAYA
TANIDIKLARINI SOKARAK, BELKİ DE BAŞKALARININ TEDAVİ OLMA HAKKININ ÖNÜNE GEÇEREK
HASTANELERDE YER BULUYOR! BEN BİR ANNE OLARAK KIZIMI EMG ÇEKİLİRKEN YALNIZ
BIRAKIYORUM. SIRADAN BİR VATANDAŞ OLARAK, AKLIMA GELEN TANIDIKLARIMI ARIYORUM,
ONLARDAN CEVAP GELENE KADAR ÖZEL HASTANELERİN TELEFONLARINI INTERNETTEN BULUP
“SİZDE ÇOCUK YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ MEVCUT MU?” DİYE SORUYORUM. HAKKIM SAĞLIK
SİSTEMİNE DE HELAL DEĞİL!) yatarak tedavi edilen GBS hastalarının düzenli olarak
solunum, nabız ve tansiyonu izlenir. Hastanın durumunun kötüleşmesini ve olası
enfeksiyonların kişiye bulaşmasını engellemek için sıkı önlemler alınır. Hasta
nefes alıp vermede zorluk çekiyorsa suni solunum cihazına bağlanarak solunumu
düzenlenir. Bu esnada hastanın kanı damardan alınarak bir makine aracılığıyla
özel bir filtreleme işleminden geçirilir ve tekrar vücuda geri verilir.
Plazmaferez olarak adlandırılan bu işlem ile kanda bulunan ve sinir dokularına
zarar veren otoantikorlar temizlenir. Intravenöz immünglobulin (IVIG) işleminde
ise sağlıklı ve saf antikorlar hastaya damar yolundan verilerek otoantikorların
sinir hücrelerine zarar vermesi engellenir. Bu iki tedavi yönteminden birisi ya
da her ikisi hastane koşullarına, hastanın eşlik eden hastalıklarına bağlı
olarak seçilir. Bazen hasta iyileştikten sonra GBS tekrarlayabilir. Ortaya
çıkan semptomların ilerlemesi yaklaşık olarak 30 gün kadar sürer (KUSMADAN BAŞLARSAK 6 GÜN DİYELİM
BUNA!). Bazı hastalar kalıcı hasarlarla karşılaşabilir ve ölümle
sonuçlanabilir (ÖLÜMLE
SONUÇLANDI!). Erken teşhis ve tedavi, hastalığın seyrini
olumlu yönde etkileyebilir
(TEŞHİS EDİLDİ DE NE OLDU, TEDAVİYE BAŞLANAMADI!).
GBS dört alt gruba ayrılır:
- AIDP: Akut
Inflamatuvar Demiyelinizan Poliradikülonöropati, GBS'nin klasik formu
olup toplam vakaların %90'ını oluşturur. Öncesinde hastalığı
tetikleyen bir enfeksiyon bulunur. Belirtileri simetriktir ve çoğunlukla
ayak parmakları, ayak ve bacaklardan başlar. Kan basıncında düzensizlik,
aritmi ve taşikardi otonom bulgular arasında yer alır.
- AMAN: Akut
Motor Aksonal Nöropati vakalarının %75'inde C. Jejuni bakterisinin neden
olduğu enterit vakası görülür. Çocuk ve genç yetişkinlerde sıklıkla
görülen AMAN, erken dönemde solunum tutulumuna yol açar.
- AMSAN: Akut
Motor ve Duyusal Aksonal Nöropati klasik tipe göre daha nadir olarak
rastlanır. C. Jejuni bakterisi etken olmakla birlikte bir enfeksiyonu
takiben ortaya çıkar. Klinik seyri hızlıdır. Motor ve duyusal sinirlerde
tahribat görülür. Hastalığın ilerleyişi AMAN'a göre daha kötü olmakla
birlikte tam iyileşme 1 yılı bulabilir.
- MFS: Miller-Fisher
Sendromu genellikle üst solumun yolu enfeksiyonu ve C. Jejuni
bakterisinin neden olduğu enterit sonrası görülür. İyileşme genellikle
birkaç hafta ya da birkaç ay sürebilir.
Kas güçsüzlüğü ve felç ile seyreden klinik bir tabloya sahip
GBS genellikle yavaş ilerlemesine rağmen (BİZ GENELLEMELERE UYMUYORUZ!)
bazı vakalarda hızla kötüleşerek hayati tehlike oluşturabilir (BİZ “BAZI”LARA UYUYORUZ!).
Başlıca belirtiler arasında kas güçsüzlüğü, refleks kaybı, yutma ve yürüme
güçlüğü (BUNCA
BELİRTİ ARASINDA TEK OLAN!), kas ağrısı, kalp ve solunum durması
gibi ciddi tablolar bulunur. Bu belirtiler diğer nörolojik hastalıklarla
karışabileceği için tanı süreci başlangıçta zorlayıcı olabilir. Beyin ve
omuriliğin yer aldığı merkezi sinir sisteminin etkilenmediği hastalığın
belirtileri şöyledir:
- · El, kol, bilek ve parmaklarda iki taraflı olarak karıncalanma, iğne veya uyuşukluk hissi (“ELİM UYUŞUYOR” DEDİ SADECE BİR KERE!)
- Ayak,
ayak bileği ve parmaklarında simetrik olarak karıncalanma, iğne ya da
uyuşukluk hissi
- Duyu
bozuklukları
- Yürüme
güçlüğü (EN
BÜYÜK BELİRTİ AMA BELİRTEMEDİ!) veya merdiven çıkma
yetersizliği
- Kol
ve bacaklarda konum duyusunun kaybı
- Düşük
ya da yüksek tansiyon
- Solunum
güçlükleri
- İdrar
yapma ve tutmada güçlük
- Kalp
ritim problemleri
- Yutma
güçlüğü
- Konuşma bozukluğu
Kol veya bacaklarda ilerleyici kas kuvvetsizliği,
muayenede reflekslerin alınamaması tanı için gereklidir (TANIYI KOYDULAR SONUNDA!).
Hastalık hızla ilerleme gösterir (NORMAL BİR HIZ DEĞİL, JET HIZI!)
ve olguların yaklaşık
yarısı 2 haftada, %90’ı 4 haftada maksimum etkilenmeye ulaşır (4 HAFTA DİYOR! İNANILIR GİBİ DEĞİL!).
GBS hastalarında sık vital kapasite ölçümleri veya solunum
fonksiyonları takibi yapılmalıdır ve gerektiğinde hızla (HIZLA DERKEN… İSTANBUL’ DA 3-4 SAAT!) yoğun bakım ünitesine transfer
edilmelidir (BAK BİR İNCE ÇİZGİ DAHA! 112 DER Kİ “TRANSFER İÇİN GELMEMİZ 3-4 SAATİ
BULUR.” YİNE KENDİ ÇABANLA ÖZEL AMBULANS İSTERSİN. 45-50 DAKİKA SONRA, KATA BİR
GÜVENLİK GÖREVLİSİ GELİR “ARYA İREN YILDIRIM, AMBULANS HAZIR” DER. ARTIK ÇOK GEÇ!
ARYA İREN YILDIRIM’I GERİ DÖNDÜRMEK İÇİN 40 DAKİKADIR UĞRAŞIYORLAR!).
Hastalığın seyrini etkileyen başlıca faktörler,
yaşın 50’nin üzerinde olması (12!), solunum desteği gereksinimi, tedavi
başlandığı sırada kuvvet kaybının fazla olması, başlangıçta hızlı ilerleme ve
öncelik eden belirli enfeksiyonlardır.
Hastaların %10-15’inde kalıcı bulgular olabilir. Mortalite pnömoni, pulmoner embolizm, otonomik tutuluma bağlı kardiyak (O GÜZEL KALBİN NASIL DURDU? NASIL DURUR?) nedenlerle %3-7 (BU RAKAMLAR HEP YALAN!) oranında görülür.
Siz bu
okuduklarınıza inanabiliyor musunuz?
Tüm
olmazları bir araya getirerek, kızımı benden aldığın için…
Senin ben
…… hayat!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder