Bu seri hızla devam ediyor ama ben tembellik yapıp
yazmadığım için arada unutulup atlanan çok şey oluyor tabii… Birkaç ufak ve
kıymetli anı daha :)
Bizimki öğlen uykusunu bırakalı çok oldu; arkadaşı Enes
öğlen uykuda olduğu için görüşemedikleri bir gün:
“Enes uyuyoy, bu saatte uyunuy mu, ben uyuy muyum, sen uyuy
musun? İslayim (İsmail) Amca uyutuyoy, hep uyutuyoy, olmazzzzz!”
Tuvalet eğitimi ayrı bir yazı olacak ama bu dönemde gözümün
içine baka baka altına yaptığında, ‘Annecim, beni çok üzdün, ben yorgunum,
şimdi buraları temizleyeceğim, çok üzüldüm çok’ dedim, demez olaydım! İren
hüngür hüngür ağlamaya başladı ve:
“Annecim, üzmiicem seni, annem, küsme, tuvalete yapcam,
üzmiicem, söz.. Bayışalım..” dedi ve içimi eritti :(
Tabii akşam eve gelen dedesine, parmağını sallaya sallaya,
beni “Anne beni kızdıyttı” diyerek şikayet etti. Halbuki ben her şey değişecek
sanmıştım!
İnatlaşırken;
‘Çok yaramaz oldun.’
“Yayamaz diiilllll.”
‘Tamam, yaramaz değilsin.’
“Yayamaz diiil diiilimmmm.”
‘Nesin peki?’
“Yayamazım!”
Telefona mesaj geldiğinde:
“Annem, teyefofuna mekaz geldi!”
Bir de, huysuzlaştığında istediği şeyi mızıl mızıl söylediği
zaman, ‘Düzgün söyleyebilirsin, güzel
istersen izin veririm zaten’ dediğimde o ses hemen değişiyor ve:
“Bunu alabiliy miyim? İzin veyiyo musun annem?”
Genelde kendi işini kendi görmeyi sever benim kızım, yanına
yardıma gidildiğinde:
“Ben kendim yapayım, sen git bakiiim…”
En çok yaşanan ve çok güldüğüm son bir şey; İren bize
sesleniyor, o sırada kendi aramızda konuşmaya devam ediyoruz:
“Sana diyoyum, annem, babam…”
Bizden hala tepki yok;
“Gaye, Yıza…”
Sonunda İren’in sesi yükseliyor:
“Heyyy, sana söylüyoyum, duymuyo musun, anlamıyo musun,
olmaz ki, olmazzzz…”
Atarlı ve çeneli bebek!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder