4 Temmuz 2013 Perşembe

Elveda Bilgi!

Günden güne her şey hızla değişiyor; hayat çok güzel oyunlar oynarken bizimle, zamansız ve habersiz olan bir takım değişikliklerde kaderimizde başka çizgilere yöneltiyor bizi… 

Evet, içinde bulunduğumuz anı  özetleyecek cümle sanırım bu…

Hayallerimin gerçek olduğu, gerçek tahta, gerçek sıra, gerçek sınıfları gördüğüm, gerçek öğrencilere dokunup, göz teması kurduğum, kimi zaman aynı sevinci, kimi zaman aynı öfkeyi, kimi zaman ortak başarıyı, kimi zaman aynı tembel ruhu paylaştığım bir tanecik öğrencilerimden ayrılıyorum…

Bu yetmezmiş gibi, o çatı altında kazandığım tüm dostlarımdan ayrılıyorum… Her ne kadar görüşeceğimizi bilsem de, şimdi ki gibi olmayacak… Tecrübeyle sabit bir durum bu!

Önce Aylin ve Bülent gitti, sonra Pınar’la Burak, Birsen, Zühal Hoca ve kardeşim dediğim Başak…

Eee, şimdi sıra kalanlarda… Aslında, bizimkisi mecburi bir ayrılık oluyor…

Okulumuz bir süreliğine başka bir kuruma devrolduğundan, bizlerde kendimize başka yollar çizdik!

Bu kadar hüzünlü bir veda beklemiyordum, çünkü aylardır bildiğimiz, beklediğimiz ve kendimizi hazırladığımız bir durumdu bu! Ama o son gün, bölüm odamızdan Elif’le çıkarken, aşağıya doğru inerken atılan her adımda ikimizde saklamaya çalıştık birbirimizden gözyaşlarımızı…

Her şey bizim adımıza da kurum adına da daha güzel olacak belki ama o günde iki kez aksatılmadan içilen kahvenin tadı olmayacak hiçbir yerde, sabahları edilen kahvaltılar, öğlen ‘mahsen’ de ki yemekler özlenecek bence…

En çok yoklukta var etme yeteneğimizi kaybedip rahata alışacağız diye korkuyorum, o da ayrı…

Neyse işte, bir devir kapanıyor… 

Şuna eminim ki, eğer bu mecburiyet olmasaydı, tüm öğretmen arkadaşlarım, daha uzun seneler büyük özveri ve gönüllülükle çalışırdı orada… Neden mi? Biz her şeyi kendi içinde eritmeyi bilen harika bir gruptuk da ondan!  40 kişilik bir aileydik biz! Aramızda deli dolusu da vardı, huzursuzu da, geçimsizi de, sırdaşı da, matrağı da, ciddisi de, iş koliği de, aşk koliği de… Her türlüsü işte, hepsi bir renkti orada! Ve biz o renkleri siyah-beyaz diye ayırmadan,  gökkuşağına kolaylıkla dahil edebiliyorduk!

Gözümü açtığım, yükseldiğim, tam 8 yılımı geçirdiğim BİLGİ’ ye veda ettik! Ordayken yuva kurdum, ordayken anne oldum, ordayken büyüdüm işte bende!

Şimdi uçup giderken, aklımda hep unutulmayacak anılar, dostlar ve yüzlerce güzel yürekli genç! 

Hepimizin yolu açık olsun!

1 yorum:

  1. Canim, yolun ve gelecegin acik olsun, herseyin guzelini hak ediyorsun. Burada da ogrencilerin seni cok sevecek, onlara cok sey vereceksin. Senin gibi ogretmenleri olacaklari icin cok sanslilar.

    S.B.

    YanıtlaSil