Son günlerde, kafama takılan ‘çok bilmişler’ var…
Senin her yaptığını eleştiren tipler… Konuşmaları, ‘ay bizim zamanımızda bu mu vardı’ yada ‘seni annen bunlarla mı büyüttü’ diye başlayan, ‘böyle yapsan, şöyle yapsan’ diyen, sürekli bilmiş bilmiş ahkam kesen ama ‘hadi yap bakalım’ dediğinde geri duran…
Soruyorum arkadaş; sizin zamanınızda yada biz büyürken; folic acid de yoktu, hamileyken aldığımız vitaminlerde yoktu, her ay düzenli doktor kontrolü de yoktu, ultrason da yoktu, hele 3 boyutlusu hiç yoktu, hele detaylısı hiç yoktu… O zaman, doğan bebekler, gözü kapalı geliyordu dünyaya, herkes merakla gözünü açsın diye bekliyordu, şimdikiler doğar doğmaz cin gibi bakıyorlar etraflarına…
Mesela, benim annem her öğünden sonra bezimi değişirmiş, ama
biz öğrendik ki, bebeğin karnı doluyken sağa-sola çevirmek, bacaklarını havaya
kaldırmak kusturabilirmiş onu, o yüzden mamadan önce değişmek gerekiyormuş…
Eskiden, dişleri geç çıkarmış, şimdikiler 4. ayda başlıyor
diş çıkarmaya…
Bizler, kendi başımıza saatlerce oturup oynarmışız
oyuncaklarımızla, şimdi kimle konuşsam ‘hiç durmuyor, sürekli hareket halinde’ diye
cümleler duyuyorum; ki benimki de öyle!
Eskiden, okul çağına geldiğimizde, 1 sene öncesinden
anasınıfına gidermişiz biz; şimdi değil 3 yaş, 6. aydan itibaren oyun gruplarından
tut da yüzmeye, yogaya kadar bebeklerimiz için bir sürü alternatif var…Mesela, eskiden moda pirinç unuymuş, veya lapa… Şimdi, eğer bebek yeteri kadar anne sütü de almıyorsa, 4. ayda başlıyorsun ek gıdaya, hem de öyle unla pirinçle değil, bildiğin meyva, sebze, yoğurtla…
Babalar! Düşünün kendi annelerinizi, babası hiç kucağına
alıp parka götürmüş mü? Ayıplanırmış çünkü… Şimdi, babalar doğuma bile
girebilirken, çocuğunu mu parka götürmeyecek bundan 50 yıl önce yapılmıyormuş
diye?
Bu örnekler daha çok çoğaltılabilir, ama durumun özeti bu!
Elimizde, teknolojinin gelişmesiyle sunulan sağlık imkanları
varken, bebeğimizin iyi gelişmesi için neden kullanmayalım ki bunları? Ya da, 9
ay merakla beklediğin bebeğini neden görmeyesin ki ultrasonda?
Sen onun kalp atışını bi duy da bakalım, bi
daha o makinadan ayrılmak ister misin?!
Sosyal gelişimi için 0-3 yaşın önemi bu kadar vurgulanırken,
neden imkanların doğrultusunda onu geliştirmek istemeyesin ki?
Diyelim ki, sen istemedin, peki benim istememi neden
garipsiyorsun?
Bence, anneler olarak ilk görevimiz, önce kendine sonrada
karşısındaki saygılı bireyler yetiştirmek olmalı…Bilip, bilmeden, çocuk gelişimi ile ilgili bir makale dahi okumadan, deyim yerindeyse ‘bir bilene danışmadan’ ukalalık yapmak, karşındaki insana ve onun evladına göstermediğin saygıdır, onun anneliğine gösterdiğin saygısızlıktır!
O yüzden, bırakın da, her anne evladıyla istediği anneliği
yaşasın, çocuğunu ondan daha iyi tanıyor olmanız imkansız çünkü!
Son sözümde, anne olmadan bu eleştiriyi yapanlara…Senin de o hormonların devreye girdiğinde anlarsın arkadaş!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder