Daha önce İren’in ilk diyaloglarını yazmıştım; her gün yeni bir
şeyle karşımıza çıktığı için sanırım bu yazı dizisi epey uzun olacak; okurken
ne kadar eğlenirsiniz bilemem ama ben yazarken ve o anları hatırlarken çok
eğleniyorum :)
Bir gün, suluğunu yatağa bıraktı İren ve şöyle dedi:
‘Buyda bekle!’
Tabii, suluk yatakta düz durmayıp devrildi, bir süre sonra
bunu fark eden minik gayet ciddi bir ifadeyle suluğa; ‘Sana buyda bekle dedim,
düşüyonnn’ diye bir cümle kurdu :)
İren’in en büyük zevki her çocuk gibi gezmek, sık sık
anneannesine ziyarete gidiyor, hatta her sabah anneanneye gidelim diye uyanıyor
da denebilir… Annemin bir kaç gün bizde kalması üzerine, baktı ki gezme yok, durup
dururken anneme; ‘Sen evine dit, ben sana gelcemm’ dedi :)
Biz de uyku hala problem; yine bir öğlen İren’le yattık, o
durmadı tabii kalktı, bende uykuya devam eder gibi yaptım ki belki tekrar
yanıma gelir, içerden bir ses; ‘Popoyu kaldıy, buyaya geelll’ :)
Dedesi, en büyük aşkı! Babam salonda, İren odasından ‘Dede,
dede’ diye bağırıyor, babamdan ses gelince, İren’den cevap; ‘Dede içeyde, aylamaya
geyek yok!’ :)
Yine, ben bez değişmeye uğraşırken, ‘Dede, dede’ diye
bağırıp arkasından; ‘Dede buyaya gel, beni yoyma!’ :)
Bir de Tülay Ablamız var bizim, kuaförümüz, ama aileden biri
artık o… Bir gün evde bana manikür yapan Tülay Abla’nın ardından, kendi
ellerini gösterip; ‘Düday gelsin, kessin’ diye bir cümle :)
İren için tehlikeli olabilecek durumlarda, yapma, gitme,
koşma gibi klasik anne cümlelerinden sonra İren; ‘Bişi olmaz Gayem, bişi olmaz’
diyecek kadar bilmiş!
Birkaç gün önce yataktan kendini atıp kafada küçük bir
yumurta meydana getiren İren, deli gibi ağlayıp sakinleştikten sonra, bana
sarılıp; ‘Geçti Gayem’ diyecek kadar da bilmiş! Kendi sakinleşti, beni de
sakinleştiriyor bıdık!
Bir de tehditleri var; şurup içirmek için uğraşırken; ‘İçmem,
içmem, içmem…’; biz biraz daha ısrar edince; ‘Aylayım’!!!
Evet, kesinlikle
bir çocuğun en keyifli zamanları konuşmaya başlamasıyla ortaya çıkıyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder