15 Mayıs 2013 Çarşamba

Anneler Günü...

Anne olmak, yeryüzünde kendi canından daha kıymetli bir cana sahip olmaktır! 

İşte o küçük “can”’la ilk anneler gününde yaşadıklarımız…

Aslında, benim için heyecan verici olduğu kadar sıradan da bir gündü! Sabahın erken saatlerinde gözümüzü açtık ve “İren’le Hayat” yazımda belirttiğim tüm işleri, günlük rutinimizi beraber tamamladık!

Geçen sene anneler gününde karnımda taşıdığım ve görmeden hayran olduğum bebek, o sabah bana bakıyordu… Öpmedi beni, hediye beklentim zaten yok ama İren o minik haliyle bana verebileceği en güzel hediyeyi sundu o gün, ilk defa tam 2,5 saat öğlen uykusu uyudu... Eeee tabii bende onu yalnız bırakmak istemedim :)

Ayrıca, annemi görmediğim, anneanneme gitmediğim ilk anneler günüydü de bu!

İkisi de hasta olduğu için İren’le beni kabul etmediler, tabii beni düşündüklerinden değil İren’i düşündüklerinden!

Biz küçükken abimle anneme “Sana ne alalım?” diye sorardık… O da her defasında “Ben bir şey istemem, sizin varlığınız yeter” gibi cümleler kurardı… Harçlıklarımızın cebimize kalacağını düşünerek bir yandan sevinip, diğer yandan da eli boş olmaz diye düşünerek bir çiçek alırdık sadece…

O zaman tuhaf gelirdi annemin söylediği… “İnsan hiç hediye istemez mi?” diye düşünürdüm ama anne olduktan sonra, değil anneler gününde, zaten hayatta alabileceğin en güzel hediyenin yavrun olduğunu anlıyorsun… Onun tek bir gülüşü, mutlu bir bakışı seni dünyanın en mutlu kişisi yapmıyor mu zaten?

Bu yüzden, bir anneye verilebilecek en güzel hediye, söylenebilecek en güzel söz; “Allah, evladını sana bağışlasın, iyi günlerini görmeyi nasip etsin” diye dua etmektir bence!



Bebeğim, ANNE’n seni çok seviyor!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder